10 Aralık 2016 Cumartesi


Nefis bir masalı, Karlar Kraliçesi'ni sahneye koymak için kolları sıvadık. Sahneleme çalışmalarımız son hızıyla devam ediyor.

1800'lü yıllardan günümüze kadar ulaşan Hans Christian Andersen'nin nefis masalını çocuklar için sahneye uyarladık. Bütün metin şiirsel bir anlatımla kaleme alındı. Baştan sona müzik ve şarkılarla donatarak keyifli bir müzikal sahnelemek istiyoruz.. Şu anda Özlem Kaveller, oyunun tamamına yakınını bestelemekle meşgul. Şarkılar ve müzikler geldikçe prova yapmaya devam ediyoruz.

Sevgi kavramının sözlük anlamı "insanı bir şeye ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu" olarak biliniyor. Sadece sözlük anlamına bakarak, bir toplumun varlığı için bu kavramın ne kadar önemli olduğunu söyleyebiliriz. Sevgi merhamet, şefkat ve fedakarlık kavramlarıyla birlikte var olmaktadır. Bu yüzden birlikte yaşayabilmenin tek koşulu sevgidir.

Gerda ve Kai arasındaki sevgi o kadar güçlüdür ki, 1800'lü yıllardan günümüze kadar anlatılagelmiştir. Andersen'nin masalı, kötülük yayan buzdan aynanın kırılıp, parçalarının dünyaya yayılmasıyla başlar. İşin güzel tarafı, onun kendi çevresinde anlattığı bu sevgi masalı destanlaşıp bütün dünyaya yayılmıştır. İmgesel olarak baktığımızda, yaşadığımız çağda da aynen böyle parçalanmış ve parçaları dünyaya yayılmış bir aynanın varlığını hissedebiliriz. Andersen'nin kendi imgesi  olan buzdan aynayla  mücadelesi hala devam etmektedir. Biz de bu noktada tarafımızı seçerek onun düşlerine omuz vermek istedik. Ömrümüzün buzdan aynaya karşı zaferi görmeye yetmeyebileceğinin farkındayız. Fakat çocuklarımızla birlikte geleceğe taşıyabilirsek ne mutlu.

Uyarlayan-yöneten İnan Ambarkütük, Müzik Özlem Kaveller, Kostüm Pınar Akgüney, Koreografi Eren Ambarkütük, Dekor İnan Ambarkütük, Işık Coşkun Yel, Oynayanlar Özlem Kaynarca, Emsal Yeşilbingöl, Özge Erdemir, Nurhayat Yıldırım, Deniz Kuş
www.fabrikasanat.com

19 Ocak 2016 Salı

Çizmeli Kedi Prömiyer Yapıyor

Kültür Bakanlığımızın desteğiyle hazırladığımız oyunumuzun prömiyerini 07 Şubat'ta İstanbul'un seçkin salonlarından biri olan TRUMP Kültür ve Gösteri Merkezi'nde yapacağız. İlk kez 1634 yılında yayınlanan bu ünlü masalı, özüne sağdık kalarak sahneliyoruz. Kendi tarzımızı da prodüksiyonunda göstermeye çabalıyoruz. Dekoru, kostümleri, müzikleri ve kuklalarıyla sizlere farklı bir lezzette Çizmeli Kedi izletebilmek için gece gündüz çalışıyoruz.

Yaşlı değirmenci ölmeden önce mal varlığını üç oğlu arasında paylaştırır. Değirmeni büyük oğluna, eşeği ortanca oğluna, kedisini de küçük oğluna bırakır. Küçük oğlu, kendisine kalan kedi ile ne yapacağını bilemez ve çok üzülür. Kedi ise yeni sahibine üzülmemesini, kendisine güvenmesini ve umudunu kaybetmemesini söyleyip yola çıkar. Hikayenin sonunda yaşlı değirmencinin küçük oğlu bir saraya sahip olur ve Kralın kızıyla evlenip, ülkenin yarısını düğün hediyesi olarak alır. Bütün bunlara sadece Çizmeli Kedi'nin zekası ile sahip olur.

En olumsuz durumlarda bile umudumuzu kaybetmememizi ve mutlaka bir çıkış yolu bulacağımızı, sevdiklerimize ve zekamıza güvenmemizi öğütleyen bu nefis masalı çocuklarımızla buluşturmak için sabırsızlanıyoruz. Üç yaş üzeri çocuklarımızın anlayabileceği düzeyde sahneliyoruz.

Uyarlayan-Yöneten: İnan ambarkütük, Müzik: Özlem Kaveller, Kostüm - Kukla Tasarım: Meltem Yıldırım, Işık Tasarım: Coşkun Yel, Koreografi: Eren Ambarkütük, Dekor Tasarım: İnan Ambarkütük, Oynayanlar: Özge Erdemir, Emsal Yeşilbingöl, Özlem Kaynarca, Sibel Dilan Kalço, Kadir Yıldırım, Deniz Kuş, Oğuzhan Yıldırım.

www.fabrikasanat.com

26 Kasım 2015 Perşembe

Ejderhamız TRUMP'ta


Koşkoş ve Ejderha adlı oyunumuzla 20 Aralık Pazar günü saat 11.00'de TRUMP Kültür ve Gösteri Merkezi'nde olacağız. İlk oynadığımız günden beri çocukların sevgisini kazanan Koşkoş yeni macerası ile seyirci karşısında. Ejderhayı gördüğünüzde onu çok seveceksiniz.

Oyun biletlerine tiyatro gişesinden veya Biletix'ten ulaşabilirsiniz.

Oyunumuzu konforu ve teknik altyapısıyla dünya standartlarında gerçek bir tiyatro salonunda izlemek isterseniz Aralık'ta Tramp'ta sizleri bekliyor olacağız.

www.fabrikasanat.com

18 Kasım 2015 Çarşamba

TRUMP Gösteri Merkezi'ndeyiz


Şişli’nin merkezinde, konforu ve teknik altyapısıyla dünya standartlarında bir gösteri merkezi olan Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde, sezon boyunca T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın da desteğiyle hazırladığımız oyunlarımızı sahneleyeceğiz.
Ülkemizin seçkin tiyatrolarının sahne aldığı, 500 koltuk kapasiteli Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde, hafta sonu ve hafta içi günlerde, çocuklarınıza özel seanslar düzenleyeceğiz. Hafta içi seansları anaokulu çocuklarımızın yemek ve uyku saatlerine uygun olacak şekilde 11.00 olarak belirledik. Fakat  bunu okulların rutinine göre değiştirme şansımız da mevcuttur. Ayrıca, minik seyircilerimizi tamamen güvenli olan otopark alanından, Trump güvenlik birimi ve kendi personelimiz eşliğinde, güvenli bir şekilde salona ulaştırıyoruz. Üstelik servis araçları bu otoparkta oyun sonuna kadar bekleyebiliyor.
19 Aralık saat 15.00’te “Tatlı Rüyalar” oyunumuzla ilk gişe organizasyonumuzu yapıyoruz. Oyunumuzun detaylarını incelemek isterseniz Tatlı Rüyalar sayfamızı ziyaret edin. Online bilet almak isterseniz oyunumuzun Biletix sayfasına bakabilirsiniz.
Etkinliklerimize Şubat ayı içinde başladık. Aralık ayından itibaren de Çarşamba günlerini toplu okul organizasyonlarına ayırdık. İlk oyunumuzu ise “Tatlı Rüyalar” olarak belirledik. Hafta içi etkinliklerimize katılmak isteyen okullar iletişim bölümünden bizimle irtibata geçebilir.

Çocuk tiyatrosunun çocuklarımızın ve dolayısıyla toplumumuzun gelişimindeki önemini çok iyi bildiğimiz için, özenle hazırladığımız oyunlarımızı, Türkiye’nin en iyi gösteri merkezlerinden birinde, çocuklarınızın hizmetine sunmayı teklif ediyoruz. Gelin ve sizlerle birlikte büyüyerek, güçlenerek yarınlara daha güçlü yürüyelim…

www.fabrikasanat.com

12 Ekim 2015 Pazartesi

Kültür Bakanlığı Desteği Aldık



Özel tiyatroların başvuruları, Bakanlığımız Müsteşarı Sayın Prof. Dr. A. Halûk DURSUN’un başkanlığında, Müsteşar Yardımcısı Nihat GÜL, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Doç. Dr. Murat Salim TOKAÇ, Devlet Tiyatroları Genel Müdür V. A. Nejat BİRECİK, Yakın Doğu Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Bozkurt KURUÇ, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Anasanat Dalı Başkanı Prof. Dr. Suat Nazmi ÖZTURNA ve Sanatçı H. Ulvi ALACAKAPTAN’dan oluşan Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenmiştir.
Değerlendirme Komisyonu, bu zamana kadar bir sanat sezonu için dağıtılan en yüksek miktar olan toplam 4.590.000.-TL ödeneğin, 92 profesyonel, 40 çocuk oyunu, 54 amatör ve 49 geleneksel olmak üzere bu zamana kadar bir sanat sezonunda projesine destek sağlanan en çok sayı olan 235 özel tiyatronunprojesine dağıtılmasına karar vermiştir.
Fabrika Sanat olarak bu sezonda düşündüğümüz "Çizmeli Kedi" adlı çocuk oyunumuz için destek aldık. Oyunumuzu İnan Ambarkütük uyarladı. Böylelikle, altıncı kez T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğini almış olduk. Her zamanki gibi oyunumuzu çocuklarımızın hakettiği şekilde sahneleyebilmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Prömiyer tarihimizin duyurusunu sitemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan yapacağız.
Yeni sezonun bütün tiyatrolarımız için bol alkışlı ve sorunsuz geçmesini diliyoruz...

16 Ağustos 2015 Pazar

Bandırma Kuş Cenneti Festivali’ne Katıldık

www.fabrikasanat.com

26. Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Festivali için Bandırma’daydık. Feribottan iner inmez bize kendini aşık eden sahil kentinde unutulmaz bir gün yaşadık. Barış Manço Kültür Merkezi’nde “Tatlı Rüyalar” oyunumuzla Bandırmalı çocuklarımızın karşısına çıktık. 

Bandırma Belediye Başkanı sayın Dursun Mirza başta olmak üzere, Festival komitesindeki arkadaşlarımıza, oyunumuzu izleyen Bandırma halkına ve çocuklarımıza bizi çok güzel ağırladıkları için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz…

Aşağıda etkinliğimizle ilgili TRT Avaz haberini izleyebilirsiniz…



14 Eylül 2014 Pazar

Yeni Oyunumuz Çok Yakında

www.fabrikasanat.com
GÜLMEK İÇİN HİÇ BU KADAR NEDENİMİZ OLMAMIŞTI…
Uzun zamandır çocuklarımız için oyun ürettiğimizi ve artık yetişkin olmuş fakat hala içindeki çocuğu kaybetmediği için tiyatro izlemeyi ihmal etmeyen seyircilerimizi ihmal ettiğimizi farkettik. Geçtiğimiz sezonun sonunda, yönetmenimiz Bülent Acar öncülüğünde bir oyun seçip çalışmaya başlamıştık. Bu oyun bize, kabaca 50 yıl önce kaleme alınmış olmasına rağmen, günümüz koşullarında gülmek için kendimizi hiç de zorlamamıza gerek olmadığını gösterdi...
Tiyatro Lokomotif ile ortak çalışmamız olan Slawomir Mrozek imzalı "AÇIK DENİZDE" adlı oyunun provalarına tekrar başladık. Yeni sezonun yeni oyunlarından biri olacak bizim için...
Yazan: Slawomir Mrozek Yönetmen: A.Bülent Acar Oyuncular: Ali GürenÖzlem Durmazİnan AmbarkütükEngin Özyürek, Dekor: A.Bülent Acar Kostüm: Meltem Yıldırım Müzik: A.Bülent Acar Asistan: Senem Ağtaş Işık: Safa Yiğit Yalkın Proje Koordinatörü: Cihan Aydın
Slawomir Mrozek ve Oyun Üzerine:
A. Bülent Acar
Aynı zamanda gazeteci ve karikatürist olan 1930 Polonya doğumlu çok yönlü yazar Slawomir Mrozek, tiyatro oyunları yazmaya 1950’lerin sonlarında başlar. 1963 yılında Fransa’ya yerleşip 1996’da ülkesi Polonya’ya dönene dek birçok Avrupa ülkesinde, A.B.D ve Meksika’da bulunur. 2013 yılında hayata veda eden yazar, 2007 yılında makalelerinden derlenmiş bir seçkiyi “Ne olur ne olmaz, herkese elveda” temalı bir önsözle sunmuştur.
Oyunlarında grotesk, absürd, satir ve parodiyi şaşmaz bir incelikle kullanır. İnsan ilişkilerini ve insanların genellikle bir diğerini manipule etmek için oynadıkları oyunları yoğun ve detaylı bir şekilde inceler. Mrozek’in oyunlarını absürd oyunlar kategorisinde değerlendirmek gayet yerinde olacaktır. Kırka yakın oyunu bulunan, en popüler oyunları Tango (1964) ve Sığıntılar (1974) olan Mrozek, erken dönem oyunlarından Açık Denizde’yi 1961 yılında kaleme almıştır.
Açık denizde, yaklaşık dört metre kare bir salın üzerinde, Büyük, Ortanca ve Küçük olarak anılan üç kişi vardır. Salda ayrıca bir masa, bir sandalye ve Büyüğe ait, içinden ne çıkacağı belli olmayan esrarengiz bir tahta valiz bulunmaktadır. Bu üçlünün tek düşündüğü şey karınlarını doyurmaktır. Ve bunun için her şeyi göze alabilecek durumdadırlar.
Bir çok oyununda olduğu gibi Açık Deniz'de de Mrozek, şu üç grubun çatışmasını ortaya koymaktadır: Aslında bir kukla olmaktan öteye gidemeyen entelektüeller, düşünmeyen ve yalnızca kaba kuvvete dayalı eylemlerde bulunan sersemler, ve toplumsal gerçekliği istediği gibi şekillendiren ideologlar. Mrozek’te böylesi bir üçlü arasındaki çatışma, ideoloğun isteklerini yerine getiren sersemin entelektüeli kurban etmesiyle sonlanır.