20 Ekim 2010 Çarşamba

FiKRi SAGLAR'IN BiRGÜN KÖSE YAZISI

Devlet Tiyatrosu 1 Ekim'de perdelerini açtı.
Muhteşem medyamızda ne bir satır,
Ne de tek kare görüntü bulabildik!..
DT’nin ilan verdiği gazetelerin “şehir eklerinde” bir sütun yazılmışsa ne ala!..
Bazen yöneticiler buna bile seviniyor!..
Oysa, Konya'da,
Diyarbakır'da,
Ankara da yepyeni ve son derece başarılı oyunlar başladı.
Kim duydu?..
Kim biliyor?..
Hangi gazeteci tiyatroya sevdalı?..
Gitti, izledi ve yazdı…
Diyecekler ki “biz yazsak kim okuyacak?..”
Tiyatroya verilen önem bu kadar!..
Oysa “sanata ilgi” küçüldü.
Basit, popüler, kolay tüketilen yapıtlar sanat diye kabul görüyor.
Bu bizim “eğitim ve öğrenim düzeyimizi” belli ediyor!..
Biliyor musunuz?..
Sizlere kimse aktarmıyor ama Avrupa'da en yetenekli “tiyatro sanatçılarının” Türkiye'de olduğunu ”ilan eden kritikleri“ durmadan yayımlanıyor.
Tiyatromuzu övüyorlar..
Biz de tek satır var mı?
İtalyan sanat dergileri, “Türk Operası"nı yere göğe sığdırmıyor…
Duyan var mı?..

Artık bir tiyatro salonuna giderken üstünüze başınıza bakmayı bırakın,
İçinizde bir kıpırdama oluyor mu?..
Ekonomik sıkıntı boyutu var. Tamam.
Ama asıl televizyonların sanattan uzak, insanlarımızı anlamaz kabul eden düzeysiz dizileri topluma layık gören anlayış sinsice yaşam biçimimizi değiştiriyor.
Üstelik bu işlerden “korkunç” rantlar kazanarak!..
Toplum geri bıraktırılırken, bazıları ekonomik ve statü olarak ileri gidiyor!..


www.fabrikasanat.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder